Sorumluluğun öğrenilebildiğini ve yaşamımızın yönünü belirleyen önemli etkenlerden biri olduğunu kaydeden Uygar Anaokulu Müdürü Psikolog Bahar Güneş, bu bilincin küçük yaşlarda kazanılması gerektiğini söyledi.
Güneş, “Okul öncesi eğitim sayesinde, çocuklarımızın ileriye dönük duygusal ve akademik gelişiminde önemli adımlar atılıyor. Bu önemli adımlardan birisi de sorumluluk eğitimi. Öğrencilerimizi küçük yaşlarda, sorumluluk bilinciyle donatarak onları geleceğe hazırlayabiliriz” dedi.
Sorumluluğun öğrenilebilir ve geliştirilebilir bir beceri olduğunun altını çizen Psikolog Bahar Güneş, “Uygar Anaokulu'nda sorumluluk eğitimi, karakter eğitimi olarak algılanır ve tüm programlarımız bu algı üzerine inşa edilir. Ancak, eylemlerinin sorumluluğunu üstlendikçe öğrencimiz sorumlu bir birey olacaktır. Bu nedenle, Uygar Anaokulu'nda öğrenci olmaya dair tüm iş ve işlemler öncelikle öğrencimizin sorumluluğundadır” diye konuştu.
Öğrencinin sorumluluğunun yanı sıra; veliye de büyük bir görev düştüğünü hatırlatan Güneş, velilerin öğrencilere destek olarak, öğrencinin sorumluluklarını yerine getirip getirmediğini kontrol etmesi gerektiğini vurguladı.
Ailenin çocuğa vereceği desteğin, ödevi veya verilen sorumluluğu öğrencinin yerine yapmak olmadığını hatırlatan Bahar Güneş sözlerine şöyle devam etti: “Gerçek destek, çocuğun ihtiyaç duyduğu materyal ve kaynakları ona zamanında sağlamaktır. Kontrolden kastımız ise öğrencinin evdeki zamanını doğru kullanıp kullanmadığının izlenmesidir”
Sorumluluk eğitiminin aşama aşama ilerlediğini ve küçük yaşlarda başladığını kaydeden Güneş, “Sorumluluk eğitimi evde başlar, okul bu süreci destekler, ev ve okuldaki ortak tutumlarla da pekişir. Ebeveynler ile biz eğitimcileri aynı amaç ve bilinç doğrultusunda çocuklarımız buluşturur. Onların varlığı ve var olma süreçlerini yönetmek de bizlerin en temel sorumluluğudur” ifadesini kullandı.
Çocukları okula psikolojik olarak hazırlayın...
Okula başlayacak olan çocukların psikolojik olarak hazırlanması gerektiğini belirten Bahar Güneş, ders başarısını olumsuz olarak etkileyebilecek göz ve diş tedavilerinin önceden yaptırılmasını; çocuğun kaygı durumuna göre uzmanlardan destek alınması gerektiğini de hatırlattı.
“Çocuklar ebeveynlerinin vücut hareketlerini iyi analiz eder. Bu yüzden kendi stresinizin çocuğa geçmesine izin vermeyin” diyen Psikolog Bahar Güneş, anne - babalara şu önerilerde bulundu:
“Kaygılı davranmak yerine destekleyici olun. Çocuklarınıza, 'Sakın okuldan korkma' ya da, 'Okulu sevdin mi? gibi kaygı içeren cümleler kurmayın. Öğretmeniyle mümkünse önceden tanışın. Okul için hazırlanmasına yardımcı olun. Okulda bekleyecekseniz çocuğunuzun yanına hemen koşmayın. Okulda tuvaletin yerini öğrenmesini sağlayın. Alerji ve yeme problemi varsa öğretmenleri bilgilendirin. Yeni arkadaşlar ve oynayacağı oyunlar konusunda çocuğunuzu heveslendirin”
Okul öncesi eğitim alan çocukların okuldaki ilk gün kaygılarını daha az yaşadığının altını çizen Güneş, çocukların temel eğitim altyapısı olduğu için derslere daha kolay adapte olduğunu ve anne ile babadan ayrı kalmayı daha önceden deneyimlediği için bağımsızlık konusunda zorlanmadığını sözlerine ekledi.
Güneş, “Okul öncesi eğitim sayesinde, çocuklarımızın ileriye dönük duygusal ve akademik gelişiminde önemli adımlar atılıyor. Bu önemli adımlardan birisi de sorumluluk eğitimi. Öğrencilerimizi küçük yaşlarda, sorumluluk bilinciyle donatarak onları geleceğe hazırlayabiliriz” dedi.
Sorumluluğun öğrenilebilir ve geliştirilebilir bir beceri olduğunun altını çizen Psikolog Bahar Güneş, “Uygar Anaokulu'nda sorumluluk eğitimi, karakter eğitimi olarak algılanır ve tüm programlarımız bu algı üzerine inşa edilir. Ancak, eylemlerinin sorumluluğunu üstlendikçe öğrencimiz sorumlu bir birey olacaktır. Bu nedenle, Uygar Anaokulu'nda öğrenci olmaya dair tüm iş ve işlemler öncelikle öğrencimizin sorumluluğundadır” diye konuştu.
Öğrencinin sorumluluğunun yanı sıra; veliye de büyük bir görev düştüğünü hatırlatan Güneş, velilerin öğrencilere destek olarak, öğrencinin sorumluluklarını yerine getirip getirmediğini kontrol etmesi gerektiğini vurguladı.
Ailenin çocuğa vereceği desteğin, ödevi veya verilen sorumluluğu öğrencinin yerine yapmak olmadığını hatırlatan Bahar Güneş sözlerine şöyle devam etti: “Gerçek destek, çocuğun ihtiyaç duyduğu materyal ve kaynakları ona zamanında sağlamaktır. Kontrolden kastımız ise öğrencinin evdeki zamanını doğru kullanıp kullanmadığının izlenmesidir”
Sorumluluk eğitiminin aşama aşama ilerlediğini ve küçük yaşlarda başladığını kaydeden Güneş, “Sorumluluk eğitimi evde başlar, okul bu süreci destekler, ev ve okuldaki ortak tutumlarla da pekişir. Ebeveynler ile biz eğitimcileri aynı amaç ve bilinç doğrultusunda çocuklarımız buluşturur. Onların varlığı ve var olma süreçlerini yönetmek de bizlerin en temel sorumluluğudur” ifadesini kullandı.
Çocukları okula psikolojik olarak hazırlayın...
Okula başlayacak olan çocukların psikolojik olarak hazırlanması gerektiğini belirten Bahar Güneş, ders başarısını olumsuz olarak etkileyebilecek göz ve diş tedavilerinin önceden yaptırılmasını; çocuğun kaygı durumuna göre uzmanlardan destek alınması gerektiğini de hatırlattı.
“Çocuklar ebeveynlerinin vücut hareketlerini iyi analiz eder. Bu yüzden kendi stresinizin çocuğa geçmesine izin vermeyin” diyen Psikolog Bahar Güneş, anne - babalara şu önerilerde bulundu:
“Kaygılı davranmak yerine destekleyici olun. Çocuklarınıza, 'Sakın okuldan korkma' ya da, 'Okulu sevdin mi? gibi kaygı içeren cümleler kurmayın. Öğretmeniyle mümkünse önceden tanışın. Okul için hazırlanmasına yardımcı olun. Okulda bekleyecekseniz çocuğunuzun yanına hemen koşmayın. Okulda tuvaletin yerini öğrenmesini sağlayın. Alerji ve yeme problemi varsa öğretmenleri bilgilendirin. Yeni arkadaşlar ve oynayacağı oyunlar konusunda çocuğunuzu heveslendirin”
Okul öncesi eğitim alan çocukların okuldaki ilk gün kaygılarını daha az yaşadığının altını çizen Güneş, çocukların temel eğitim altyapısı olduğu için derslere daha kolay adapte olduğunu ve anne ile babadan ayrı kalmayı daha önceden deneyimlediği için bağımsızlık konusunda zorlanmadığını sözlerine ekledi.